Pazartesi, Kasım 06, 2006

Beyaz Pele Zico'nun İlk TV programından cıkan sonuçlar

Zico dün aksam NTV'de Gültekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in programına katıldı ve 2 saat süresince sorulan sorulara , yanıtlar verdi .
Ben dün aksamdan sonra Zico hakkında çok daha olumlu düşünmeye başladım . Sorulara son derece açık , net , detayli, samimi ve kesinlikle kompleksiz olmadan yanıtlar verdi . Birçok önemli konunun altını çizdi . Yorum , görüş ve dusuncelerinden cikardigim sonuçlar soyle ...
Acik sozlu ve insancil Zico
- Lig, Avrupa, lig kupasi ve milli maçların trafiğini eleştirdi , bunu yaparken FB odakli olmak disinda futbolcularin bir makinaya duzenine sokularak insancil yonlerinin yıpratıldığını , buna bir insan olarak karşı olduğunu , UEFA ve FIFA'nın bu konuyu gozden gecirmesi gerektigini dile getirdi . Doğrusu moda tabiri ve gerçekliğiyle endüstiyilleşen futbolun geldiği bir noktaya doğru bir göndermeydi . Ama duygusal ve naif bir düşünce olarak da değerlendirilebilir . Ben insani bir tepki olarak Zico'ya katılıyorum . Kendi takımınında bu periyotta bu durumda zorlanmasına engel olmak işcin mümkün olabildiğince royasyon uygulamaya çalışacağını söyledi . Mesela Sivas kupa maçı kadrosuna PAF takımından oyuncular goturecegini belirtti . Ayrıca bu açıklama son zamanlarda çeşitli anlamsız yorumlar getirilen takımdaki rotasyonlarıda açıklamış oldu .
- Yine aynı mantıkla ve oyuncuları tanımanın ve özelliklerini öğrenebilmek için bir zaman gerektiğinin altını çizdi , zaman içerisinde bazı oyuncuların özelliklerini öğrendiğini ya da geliştirdiğini söyledi . Mesela Önder , Mehmet, Deniz, Selçuk, Marco, Uğur gibi ... Yine Serkan gibi bazı oyuncularında "olmayacağı" anlamını çıkardım ben bundan ... Uğur'un sol bek oynatılması ısrarını , takımda Ümit'ten başka sol bek olmadığı için bir zaruruiyet ve gereklilik için yapması gerektiği için yaptığını açıkladı . Dolayısıyla bir önceki Ümit'in yedek bırakılması ve Boral'ın performanı için Zico'ya yaptığım eleştiriyi şimdilik askıya aldım . Bu arada oyuncularının performanslarını övmesi ayrı bir olumluluk olarak değerlendirilmeli .
- Çok büyük bir futbolcu olmasından dolayı konuşmalarından , teknik taktik açıdan olmasa bile futbolcuların kimyasını çok iyi ve net analiz edebildiği anlaşılıyor . Takımındaki oyuncuların teknik kapasiteli ve topla oynamayı seven oyuncular olduğu bu yüzden defans yapmak ve hız konusunda sorunlar yaşadıklarını kabul etmesi bunun göstergesi . Takımı bu kimyaya uygun oynatmak için sistem değişkliğine gittiğini ve Alex - Kezman - Deivid- Appiah gibi oyunculardan daha fazla verim elde etmeyi planladığı söylüyor .
- Ayrıca müthiş mütevazi ve açık sözlü bir adam : Henüz 5 yıllık bir teknik direktör olduğunu ve çömezliğini bence itiraf ediyor . Ama futbol adamlığı kimliğinin futbolculuktan beri üzerine oturduğunu biliyor ve yapılan bu anlamadaki eleştirileri haksız buluyor , ayrıca zamana ihtiyaç duyulduğunu çok sık ve ısrarla altını çiziyor .
-Yeni bir ülkeye geldiğinde ülkeye adaptasyondan tutunda , konaklama unusurlarının bile insanın işine motivasyonu konusunda sorun yarattığını açıkça ve cesaretle söylemesi bence taktire şayan - Çok bilmişler hemen bu insani durumu eleştirip , efendim işte şukadar para aldın yapınız ediniz deyivereceklerdir- buluyorum.Aynı sıkıntıların takıma geç katılan oyuncular içinde yaşandığını ve zaman içerisinde herşeyin rayına oturduğunu belirtiyor .
- Sezon başı sorunlu bir dönem geçiriklerini , Luciano, Anelka sorunlarının, Deniz'in özel problemimin de gerek takım kadrosunun şekillemesinde gerekse de diğer oyuncular üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirtiyor ki bence de çok normal ve olağan bir durum bu . Haksızlık etmemek gerekiyor kimseye , bu camia sabırsız FB bile olsa .
- Tarz olarak hatanın üzerinde durmayan ve ders alan bir hava yaratması güzel . Yine oyuncuların vazgeçilmez olmalarının üzerinde durmuyor , Marco ve Deivid gibi Brezilya'lıları bile yedeğe çekebilmesi bunun göstergesi olarak değerlendirilmeli
- Alex'e çok ayrı ve uzun bir yorum getirdi : Bence getirdiği yorum çok yerinde ve Alex tartışmasına nokta koyan bir açıklamydı . Alex onun içinde çok özel bir oyuncu , yapısı itibari ile ortasahda mücadelenin sıkıştığı bölgeden uzaka kalması gerekiyor tek forvetin arkasındaki adam olarak oynaması hem onun verimliliğini arttırıyor hemde gerek gol, gerek asisitte katkısı önemli ölçüde artıyor ki bu sezon şu ana kadar attığı 10 golün hiçbirinin henüz serbest vuruştan gelmemeside bunun göstergesi diyor ki çok haklı . Alex'in bu özelliğinden dolayı da takım sisteminin 4411 gibi olduğu ortaya çıkıyor ...
- Zico'nun bazı geniş perspektifli açıklamalarını Rıdvan bile anlayamadı bu da aklıma şu belki hoş olmayacak ama Rıdvan'ın affına sığınarak yazcağım espriyi getirdi : ""Biri 5 yıllık hocayım, çömezim diyecek kadar cesur, biri hocalık yapamayacak kadar ürkek , tembel ve kolay olan yorumculuğu tercih ediyor ..."
- Yine Avrupa UEFA şansı için son derece enteresan ve idialı bir açıklama yaptı : Celta ve Palermo'nun kazandığı haftadan sonra bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna , bu bizim için avantaj demesi ilginçti.
Bence bazı tercüme ve algılama hataları da oldu !!!
- Önce geçen yılın tatakımını İZLEMEDİM diye cevrildi sözü , daha sonra başka bir soruda , Apiah'ın geçen yıl ileride oynadığını , şimdi daha çok defansa yardım ettiğini söylemesi bir tezat gibi göründü.
Katılmadığım ya da dikkatimi çeken düşünceler
- Tüm yabancı oyuncuları ve Uğur Boral'ın sol bek teki performansını başarılı bulması ve takımın genel temposunun ilerideki zorlu maçlar için yeterli olabileceği görüşüdür .
Sonuç olarak şunu söylemek lazım : Zico'nun dün akşam ki TV mülakatı gösterdi ki -burada soru soranların yaklaşımıda çok önemlidir , Rıdvan ve Gültekin'i de kutlamak gerekir - bence her Teknik direktör zaman zaman bu tür programlara katılıp , çok sıkıştırılmadan ve kasıtlı olarak zarar verilmeye çalışılmadan kendisini anlatma şansı bulmalı veya bu onlara yaratılmalıdır . Basının elleri kolları bağlı boksör gibi her pazar akşamı yüzlercesinin saldırdığı bu adamlar aynı zamanda taraftaların ve müşterilerin önüne yem olarak atılmaktadır . Bu fotbol bilgileri tartışılmaz adamların konuşması aynı zamanda hem objektif olma konusunda bir fayda sağlarken , boş yorumcuların durumunuda ortaya çıkarması açısından önem arzedeçektir. Dün akşa Zico'nun tüm açıklamalarını bir bütün olarak dinlediğim zaman , hem takımın bundan önceki oynadığı ve başarısız olduğu siztem hemde rotasyonları ve yeni sistemi hakkında belirgin bir fikre sahip olduğumu ve gelecek için dahada çok umutlandığımı ve tüm FB'lilerinde aynı umutları yaşadığını , taşıdığını düşünüyorum . Bu durum bugüne kadar ne futbolcusunu ne de T.D'sini TV'lere konuk etmeyen Azizi Yıldırım için bile bence artı bir puan olacaktır .
Zico'nun pozitif tavrı , özeleştiri yapabilen yönü , detaylı ve açıklayıcı bilgiler verme çabası ve kritik durumlara yaptığı ince ve detaylı yorumları beni ilerisi için umutlandırdı .
Bakalım bu ılık bahar meltemi önümüzdeki soğuk sert kış günlerinde de esmeye devam edecek mi ...
Şeref Solmazer

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

Zico futbolcuların makina olmadığından bahsediyordu ...
7 kasım 2006 Radikal haberi şunları yazıyor : "...Geçen hafta bizim lüzumsuz futbol gündemimiz arasında çok önemli bir haber kaynayıp gitti. Eto'o ve Thuram'ın da yer aldığı bir törenle FIFA ile Uluslararası Futbolcular Birliği (FIFPro) arasında bir anlaşma imzalandı. Bosman kuralının çıkışı esnasında bu birliği tanıyan FIFA bir adım daha attı ve futbolcuların oyunun yönetiminde de söz sahibi olmasını sağladı. Evet, şimdilik dopingin kontrolü, uluslararası maç takvimi, ırkçılıkla mücadele ve sözleşmelerden doğan sorunların hızla halledilmesi gibi eften püften işlerde ortaklık yapılacak ama bu kadarı bile büyük bir adım. Çünkü yakın bir tarihe kadar bu oyunun var edicisi futbolcular hiçbir kurum tarafından ciddiye alınmıyordu. Gerçi hâlâ alınıyor sayılmaz ama bu son gelişme gidişatı değiştirebilir..."

12:39 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home