Cuma, Ekim 20, 2006

BU TAKIM KİMİN TAKIMI

Kadrolar açıklandıktan Serhat'ın da dediği gibi bir nihayet çıktı ağzımızdan. Önceki yıllarda denenmiş ve başarısı kanıtlanmış 4'lü orta saha uygulamasına geri dönmüştük. Bu nihayete rağmen içimde bir kuşkuda yok değildi. Acaba sezon başından beri Zico'nun çok forvetli oynama inadı ve hayalperestliği nedeni önceki senelerde kimliğine eklediği tüm olumlu özellikleri kaybetmiş olduğu izlenimini veren oyuncular 4-4-1-1'in gereklerini yerine getirebileceklermiydi? Milano'da Milan'a İstanbul'da PSV'ye karşı ortaya konan futbola yaklaşabilecekmiydik?

Takım mücadele gücü olarak eskisi gibi sahadaydı. Önlerinde 4 savunma özelliği gösterebilen oyuncuyla oynama şansını yakalayan defans pozisyon vermiyor, top kaybedildiğinde kaleci hariç 8 kişi ile topun arkasına geçiliyor, alan daraltılıyor ve new casttle kolay top kaybına zorlanıyordu. Ancak buna rağmen kazanılan topların verimli kullanıldığını söylemek güç. Bunda özellikle Apinin hatalı pasları yanında ileri çıkmaktan ürken savunma kanatlarınında etkisi olduğunu belirtmek gerek. Orta sahadan hızlı ve doğru paslarla çıkıldığında ise ceza sahası içinde olmasa bile ceza sahası civarında şut şansı yakalanıyordu. Ama ceza sahası içi etkinliği sıfırdı. Sürekli göbekten verkaçlarla hücum etmeyi deniyor, ama ya son paslardaki beceriksizlik yada kalabalık defans göbeği nedeni ile sonuca gidilemiyordu. Yine de ceza sahası dışından veya çizgisinden atılan 9-10 tane şut olduğunu söylebiliriz. Bunların bir kısmı ya kalabalık defans göbeğine çarparak dışarı çıktı veya dağlara taşlara vurularak harcandı. Başabaş oyuna rağmen sezon başından beri çare bulunamayan 1 yan top ibreyi New Casttle'a çevirdi.

Özetle maçtan önce yaşadığım 2 duygununda haksız olmadığını gördüm. Daha mücadeleci ve oyuna ortak olan, geçen haftalarda gösterdiği zaafların büyük kısmını göstermeyen bir takım buna karşılık geçen senelerdeki hücum zenginliğini ve alternatifli oyunu sergileyemeyen, büyük ölçüde özgüveninin ve kondisyonunu yitirmiş bir takım.

Bu oyunda ısrar edilir, alternatifli personel doğru bir rotasyonla kullanılır ve hücumda göbekten verkaçlarla gitmek dışında alternatifler üretilir, kondüsyon geçen senelerdeki seviyeye çıkarsa bu takım ligde rahatlıkla şampiyonluğa oynar. Uefa'da ise gruptan çıkma şansını sonuna kadar zorlar. Ama sorun bu takımın Zico'nun takımı olup olmadığında ve Zico'nun bu oyun sisteminde ısrar edip etmeyeceğinde. Fikrim bu sistemin ve kadronun Zico'nun tercihi olmadığı ve Zico'nun bulduğu ilk fırsatta -ki bu şansı bulabilmesi için 2-3 maç üst üste kazanarak Fenerbahçe kamuoyu önünde biraz meşruiyet kazanması ile mümkün- çok forvetli, Deivid'li sistemine döneceği yönünde.
Tolga Özel

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

Bu konu çok speküle edildi basın tarafından ... Artık bu takım Zico'nun takımı olsa bile ki bence de değil , Zico en kısa sürede eski sisteme dönecektir , Kezman'ın sakatlanması Deivid 'e şans yarattığı için 2-3 hafta daha böyle oynar ... Nasıl olsa Deivid'e forma şansı doğdu , Semih kimin umunda ki !

Onun dışında bu saha dizilişiyle takımda alternatiflerin arttığıda görülüyor , bu şartlarda başarılı olunabilir ama bu sisteme dayatma ile gidilmişse ozaman ne olacak bu Fenerin hali diye de sormak lazım ?

9:08 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home