Pazartesi, Şubat 05, 2007

Futbol GOL GOL GOLLL !

Gol Sayılarında ki düşüş dikkat çekici
Detaylı olarak bakamadım, genel olarak gol sayısında liglerin ortalamasında bu sene bir azalış var mıdır bilemiyorum, ancak İspanya Ligi ile ligimizde gol sayısındaki anormal düşüş dikkat çekici.

Bir önkabul
Futbolun gidişatı, futbolcular arasındaki standartlaşmadaki artış, kondüsyon farklarındaki azalış, oyun sistemleri arasındaki benzerliğin artışı gol yapma işini zorlaştırdı. Takımlar arasındaki fark görünen o ki giderek azalıyor, fark yaratan çok az takım var gibi görünüyor. Bu hafta ligimizdeki 12 gol, ki bunlardan 9 tanesi iki maçta kaydedildi, sadece mevsimsel şartlarla açıklanamaz herhalde.

Tabi ki bütün maçları izleme şansımız yok, ancak Kayseri de oynanan maç, günümüz futbolunun tipik bir örneği şeklinde geçti. Kış şartlarının en çok zorladığı maçtı bu. Ancak yine de oyun sistemleri arasındaki inanılmaz benzerlik, neredeyse gol pozisyonlarının bile aynı şekilde oluşmasına katkı yapan nedenlerden biriydi kanımca.

Sorumluları önemli görevler bekliyor
Orta saha savunması ve prese dayalı oyun kendini kabul ettirdikçe, gol sayısı da düşüyor ister istemez. UEFA herhalde her zamankinden daha çok kafa yormak zorunda kalacak bu gidişatı engellemek için. Gol pozisyonu futbolda her zamankinden daha değerli hale gelmiş durumda. Tabi ki bu oyundan hoşlanan bazı yorumcularımız var. Açıkçası herhalde futbolun bu halinden sadece onlar keyif alıyor. Böyle giderse futbol sadece saha dışındaki çirkin olaylarla anılmaya devam edecek. Çünkü saha içinde son zamanlarda kayda değer birşey yok.
İzmir'in üç güzel golü
12 golün 3 ünü bizzat tribünde görmüş olmak güzel tabi. Cuma akşamı, oldukça soğuk bir İzmir gecesinde mücadeleci, kalitesi vasat olsa da, zevkli bir karşılaşma izledik. Herşeyden evvel goller estetikti. Kezman' ın sayılmayan, ancak nizami olan golü bile harikaydı. Tabi Mehmet Nas' ın golü biraz Volkan ikramıydı ama en azından göze hoş gelen bir goldü.
FB-GB Maçı üzerine
G.Birliği tarafından başlayacak olursak, hem hafta içindeki kupa maçından sonra hem de cuma günkü lig maçından sonra Alkaralar tarafından şu şiar yükseldi "İyi oynayan taraf bizdik". Burayı iyi irdelemek gerekiyor. Sorunlu günümüz futbolunda iyi oyunun tanımını yeniden yapmak gerekecek. Gençlerbirliği' nin pas alışverişleri daha organizeydi görünen o ki. Ancak net olarak bu takımın bir pozisyon bulduğunu- gazeteler 4 yazıyor ama diğer 3 ünün pek de net olmadığını düşünüyorum- görmek gerekir. Peki pozisyon bulamayan bir oyun iyi olabilir mi ? G.Birliği oyuncuları sahanın rakip onsekizi dışındaki her bölümünde daha hareketli gibi idiler. Ancak bırakın pozisyonu etkili bir son pas bile göremedik. Fenerbahçe ise esas farkı, iyi organize olamamasına rağmen burda yarattı. Kezmanın sayılmayan golü, Marco' nun çok net bir pozisyonu ve tabi golle birlikte az sayıda duran top organizasyonu ile etkili oldular. İyi Gençlerbirliği, kötü Fenerbahçe kadar pozisyon bulamadı.Bu sene F.B nin rakipleri için en kötü haber, FB' nin hiç bir zaman klasik anlamı ile iyi oynamayacak olmasına rağmen gerekli skoru alacak olmasıdır bence. Çünkü FB bütün kadro sorunlarına rağmen iyi savunma yapıyor ve yine klasik anlamı ile iyi oynamamasına rağmen rakiplerinden daha etkili pozisyonlar yaratıyor. GBirliği bu yanılgıya düştüğü için bu sene 3. kez yenildiği rakibinden iyi oynadığını düşünüyor.

Kale sallantıda
Volkan' a kesinlikle bir paragraf açmak lazım. Volkan' ın iyi kaleci olmadığını düşünüyorum ve her maç bu görüşümü teyit ediyor. Fenerbahçe en önemli mevkide sorunlu. AZ Alkmaar maçı öncesi en büyük problem bence bu..

Serhat

1 Comments:

Anonymous Adsız said...

Zamanında Rüştü'yü sokacak itecek kötülüyecek yer bulamayanların , düşüncesizce pervasızca Volkan'a sarılışlarının tribünlerden Rüştü kaledeyken çağrılmadan yedek kaleci Volkan'a tezahürat yapanların yarattığı sonuçtur bu , hayırlı olsun . Volkan belki iyi kaleci olacaktı ama bundan sonra olamaz , çünkü o artık OLDU (!)....

11:40 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home